Gökçen Kitap Oldu Mu? Bir Yazarın Yolculuğu
Hayatımda birkaç şeyin bana ilham verdiğini düşündüm; bunlardan biri kitap yazma fikriydi. Küçükken, her okuduğum kitapta o yazarların ne kadar büyük bir iş başardığını hayal eder, bir gün ben de kendi hikayemi yazabileceğim günü beklerdim. Ama bu yazıdaki asıl hikâye, Gökçen’in yazdığı kitapla ilgili. Gökçen kitap oldu mu? Bu soruyu birkaç farklı açıdan ele almak istiyorum. Çünkü bu, sadece bir insanın hayalinin peşinden gitmesinin hikâyesi değil, aynı zamanda çevremdeki insanların, arkadaşlarımın ve iş hayatımın içinde şekillenen bir yolculuk.
Gökçen’in Kitap Yazma Kararı
Gökçen, aslında çok sıradan bir insan gibi görünüyordu. Çevremdeki çoğu insan gibi, sabah işine gitmek için uyanan, öğle aralarında kahve içen, akşamları bazen dışarıda yemek yiyen biriydi. Ancak, bir gün Gökçen’in içindeki yazarın çıkmaya başladığını fark ettim. Gökçen, sabahları işe gitmeden önce defterini açıp yazmaya başlıyordu. O günler, ofisteki arkadaşlarla Gökçen’in kitap yazma hevesinden bahsettiği zamanları hatırlıyorum. “Yazar olacağım” diyordu, ama sesindeki o kararlılığı duyduğumda, bu defa farklı bir şey olduğunu anlamıştım. İşte o zaman, Gökçen kitap olacak mı sorusu kafama takıldı.
Gökçen Kitap Oldu Mu? Kitap Yazma Süreci
Bir gün Gökçen, bana ciddi bir şekilde kitap yazmaya başladığını söyledi. Bu, herkesin dile getirdiği ama pek az kişinin cesaret edip gerçekten yaptığı bir şeydi. O kadar fazla insan “kitap yazmak istiyorum” der ama gerçekten bir işe koyulmaz. Ama Gökçen bunu yapmaya başlamıştı. İlk başta yazdıklarının kısa öyküler olduğunu, zamanla roman şeklini almaya başladığını duyduğumda, biraz heyecanlandım. Çünkü bir yazarın başladığı süreç, sonunda kitabı yayınlanacaksa çok ciddi bir adım oluyor.
Gökçen’in yazdığı kitap, çok kişisel bir hikâyeydi. Kendi hayatındaki küçük anılardan, çocukluk yıllarındaki düşüncelerinden ilham alarak yazıyordu. Hatta bazen, eski okuduğumuz kitaplar üzerinden yapılan sohbetler, ona yeni fikirler veriyordu. Yazar olma yolculuğunda ilerledikçe, içerik şekillenmeye başladı. Bu, bir insanın içindeki düşüncelerin, hayatını anlamlandıran anıların sayfalara dökülmesiydi. Gökçen kitap oldu mu? Bu soruyu sormaya devam ediyordum, çünkü sürecin sonunda o kitabın ne kadar geniş bir kitleye hitap edeceği ya da satışlarının nasıl olacağı konuları belirsizdi.
Kitap Yayınlanmadan Önce: Çevremden Yansımalar
Gökçen’in yazma süreci başladıktan sonra, çevremdeki pek çok kişiden çeşitli görüşler aldım. Kimisi “Gökçen kesinlikle bunu yapar, kitabı basılır” diyordu. Diğerleri ise “Gökçen’in yazacağı kitap ne kadar ilgi çeker ki, zamanla pes eder” diyordu. İşin ilginç yanı, bu tartışmaların içinde kendimi bulmam, bir noktada Gökçen’in hayaline inanıp, ben de heyecanlanmam olmuştu. Gerçekten kitap yazmak, hayatını ortaya koymak, cesaret isteyen bir şey.
Ama esas ilginç olan şey, iş hayatımda ve çevremde bu konuyu duyduğumda insanlarda oluşturduğu farklı etkilerdi. Çünkü hepimiz ne kadar rutin bir hayat sürsek de, birinin kitap yazma cesaretini gösterdiğini görmek, bir şekilde bize de ilham veriyordu. Bir nevi, “Bunu yapabilen biri varsa, biz de bir şeyler yaratabiliriz” diye düşündüm.
Gökçen Kitap Oldu Mu? Sonuç Olarak
Sonunda Gökçen’in kitabı yayınlandı. Kitabın baskısı yapıldı, çeşitli yayınevleriyle görüşmeler başladı ve kitabın ilk satışı yapıldı. “Gökçen kitap oldu mu?” sorusuna verdiğimiz cevap artık “Evet”ti. Gökçen, sadece kendi hayalini gerçekleştirmekle kalmadı, aynı zamanda çevresindeki insanlara da ilham verdi. Kitabın içinde yer alan küçük bir anekdot, belki de bir başkasına cesaret verecekti. O anı hatırladım, Gökçen’in bana ilk kitap yazma fikrini söylediği zamanı… O zaman, bu kadar büyüyüp insanlara dokunacak kadar gerçek olacağını tahmin etmiyordum.
Kitap yazmak, büyük bir süreçti. Evet, bir kitap yazmak, yazanın içindeki düşünceleri bir araya getirip, o düşünceleri başkalarıyla paylaşmaya cesaret etmektir. Gökçen bunu başardı. Gökçen kitap oldu mu? Evet, oldu. Ama aslında kitap olma süreci, sadece bir hedefin yerine getirilmesi değil, yazma yolculuğunun kendisiydi. Bu, herkesin ulaşabileceği ama çok az kişinin cesaret edebileceği bir başarıydı.
Sonuçta Ne Öğrendim?
Gökçen’in kitabı çıktığında, aslında sadece kitap yayımlandığı için değil, o yolculuk boyunca yaşanan anlar, zorluklar ve heyecanlar beni daha çok etkiledi. Bu süreç, bana şunu gösterdi: Hayal kurmak ve o hayalin peşinden gitmek, ne kadar zorlayıcı olsa da, sonunda ne kadar tatmin edici bir şey olduğunu görmek gerçekten büyüleyici. Kim bilir, belki bir gün ben de kendi hikayemi yazarım. Ama o zaman, Gökçen’in yolculuğundan alacağım ilham, bana çok fazla şey öğretecek.