Hülleci Ne Anlama Gelir? Antropolojik Bir Bakış Kültürler, insanoğlunun yaşam biçimlerini şekillendiren, anlam yüklü ritüeller, semboller ve toplumsal yapılarla doludur. Her toplum, kendi tarihsel süreçlerinden, inançlarından ve değerlerinden beslenen benzersiz bir kimlik oluşturur. Bu kimlik, sosyal normların, hukuk kurallarının ve bireysel davranışların birleşiminden doğar. İnsanların geçmişten günümüze edindikleri gelenekler, bazen kültürel dönüşüm süreçlerinin ürünü olabilirken, bazen de toplumsal baskıların ve ihtiyaçların bir yansımasıdır. Bir antropolog olarak, farklı toplumların nasıl şekillendiğine dair merakımı sürekli olarak artıran sorulardan biri, kültürlerin ne şekilde iç içe geçmiş ritüel ve uygulamalara sahip olduğudur. Bugün, özellikle İslam hukuku çerçevesinde tartışılan ve bazen popüler kültürde yanlış anlaşılan…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Kara Lahana Çorbası Gaz Yapar mı? Küresel ve Yerel Bakış Açısıyla Bir Mutfak Gerçeği Kara lahana çorbası… Kimi için Karadeniz’in soğuk akşamlarında içi ısıtan bir klasik, kimi için sağlıklı yaşam trendlerinin en son gözdesi. Ancak ne kadar faydalı ve besleyici olursa olsun, mutfakta çok konuşulan bir soru vardır: “Kara lahana çorbası gaz yapar mı?” Bu soruyu bir kere bile sormadıysanız ya kara lahanayla henüz tanışmamışsınızdır ya da mideni̇z çelikten yapılmış olabilir! Gelin bu konuyu sadece mutfakla sınırlı tutmadan, hem küresel sağlık literatüründen hem de yerel halk bilgisinden yararlanarak birlikte irdeleyelim. Küresel Perspektiften: Sağlıkla Gelen Ufak Bir Yan Etki Kara lahana…
Yorum Bırak[](https://www.ankaramasasi.com/haber/2108729/hurufilik-nedir?utmsource=chatgpt.com) Hurufilik, 14. yüzyılın sonlarında İran’ın Esterâbâd şehrinde Fazlullah Astarâbâdî tarafından kurulan, harflerin ilahi sırları taşıdığına inanan mistik bir düşünce akımıdır. Bu akım, harflerin, sayıların ve kelimelerin sembolik anlamlar taşıdığına inanır ve bu semboller aracılığıyla evrenin ve insanın özüne ulaşılabileceğini savunur. Hurufiliğin Temel İnançları Harflerin Kutsallığı Hurufilikte, Arap alfabesindeki 28 harf ve Fars alfabesindeki 32 harf, evrenin temel yapı taşları olarak kabul edilir. Her harf, bir varlık türünün özünü ve oluşunu dile getirir. Bu harfler, Tanrı’nın kelamının bir yansımasıdır ve her biri ilahi bir ışık taşır. İnsan yüzündeki şekillerin de bu harflerle benzerlik taşıdığına inanılır; bu…
Yorum BırakHurufiler Alevi mi? Antropolojik Bir İnceleme Bir Antropoloğun Gözünden: Kültürlerin Derinliklerine Yolculuk Kültürlerin çeşitliliği, insanlığın en büyüleyici ve öğretici yanlarından biridir. Her bir kültür, kendi ritüelleri, sembollerinin gücü ve toplumsal yapılarıyla farklı bir dünya kurar. İnsanlık tarihinin her köşesindeki topluluklar, yaşadıkları çevreye ve deneyimlerine göre farklı inanç sistemleri geliştirmiştir. Bu inanç sistemleri, yalnızca bireylerin içsel dünyalarını değil, aynı zamanda toplumsal yapıları, değer yargılarını ve kimliklerini de şekillendirir. Bu yazıda, özellikle Hurufilik ve Alevilik arasındaki ilişkiyi antropolojik bir bakış açısıyla inceleyeceğiz. Hurufilerin ve Alevilerin benzerlikleri ve farkları üzerine bir araştırma yapmak, hem kültürler arası etkileşimi hem de toplulukların kimlik inşasını anlamamıza…
Yorum Bırakİyi Karma Nedir? Geleceğe Yön Veren Görünmez Gücün İzinde Bir Yolculuk Bazen geceleri gökyüzüne bakıp “Yaptıklarımız gerçekten evrenin dengesini etkiliyor mu?” diye düşünüyorum. Bu yazı, tam da bu sorunun peşine düşen bir meraklı zihnin ürünü. İyi karma kavramı, binlerce yıldır mistik geleneklerin, felsefi akımların ve etik düşüncelerin merkezinde yer alıyor. Fakat geleceğin dünyasında karma yalnızca bireysel bir etik rehber değil, toplumsal dönüşümün de stratejik bir aracına dönüşebilir mi? Hadi birlikte bu sorunun peşinden gidelim. İyi Karma: Sadece Ruhsal Bir Kavram mı? İyi karma, en basit tanımıyla, yaptığımız iyi eylemlerin evrende olumlu karşılıklar bulması anlamına gelir. Bugün birçok kişi bu kavramı…
Yorum BırakHint İnciri Evde Yetişir Mi? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Bir siyaset bilimcisi olarak, toplumsal düzeni ve güç ilişkilerini her alanda, her mikro düzeyde görmek mümkündür. Doğadaki her etkileşim, tıpkı toplumdaki yapılar gibi belirli bir dengeyi gözetir ve değişen koşullarla birlikte bu denge yeniden şekillenir. Peki ya evde yetişen bir bitki, tıpkı Hint inciri gibi egzotik bir tür, bu toplumsal ve siyasal güç dinamiklerini yansıtabilir mi? Belki de bu soruya basit bir “evde yetişir mi?” cevabı verilemiyor; çünkü her şeyin altında, güç, iktidar ve ideolojik bakış açıları vardır. Hint incirinin evde yetişip yetişemeyeceği sorusunu sadece bitki yetiştiriciliği açısından değil, aynı…
Yorum BırakDünyanın En Pahalı Mantarı Nerede Yetişir? Ekonomik Bir Bakış Giriş: Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonomi, sınırsız ihtiyaçlar ile sınırlı kaynaklar arasında seçim yapma sanatıdır. Bu basit ilke, tüm piyasa dinamiklerini şekillendirir. Tüketicilerin tercihlerinden üreticilerin kararlarına kadar her aşama, sınırlı kaynakların nasıl en verimli şekilde kullanılacağı üzerine kurulur. Bu sınırlı kaynaklar, zaman zaman nadir bulunan ve değerli ürünleri doğurur. Dünyanın en pahalı mantarı da işte tam bu sınırlı kaynaklar ve piyasa dinamiklerinin bir sonucudur. Büyük bir kısmı doğada bulunan ve belirli koşullar altında yetişebilen bu mantarlar, yüksek fiyatlarıyla dikkat çeker. Peki, dünyanın en pahalı mantarı nerede yetişir ve bu mantarların…
Yorum BırakAllame-i Farika Ne Demek? Tarihin Derinliklerinden Günümüze Uzanan Bir Kavram Giriş: Tarihçinin Gözüyle Allame-i Farika’nın Derinliği Bir tarihçi olarak bazen insan, kelimelerin sadece günlük konuşmalarda değil, kültürün ve toplumların evriminde de ne kadar güçlü bir rol oynadığını fark eder. Her kelimenin ardında, bir dönemi, bir toplumsal dönüşümü ve bir kırılma noktasını yansıtan izler bulunur. Bugün bu yazımda, belki de birçoğumuzun duyduğu ama tam olarak anlamını kavrayamadığı bir kavramı ele alacağız: Allame-i Farika. Bu kelime, tarihsel olarak çok derin bir anlam taşır ve toplumsal gelişimin farklı yönlerini simgeler. Her ne kadar kökeni Osmanlı İmparatorluğu’na dayansa da, günümüzde de hala anlamı ve…
Yorum BırakKip İnsan Ne Demek? Etik, Epistemoloji ve Ontoloji Perspektiflerinden Bir Felsefi İnceleme Filozofların yaşadığı dünyaya bakış açısı, her şeyin altında derin bir anlam arayışı taşır. “Kip insan” terimi de, kelimenin ilk bakışta anlaşılmayan, ancak derinlemesine incelendiğinde çok katmanlı bir anlam taşıyan bir kavramdır. Felsefede insanın doğası, varlık ve bilgi üzerine sürekli bir sorgulama vardır. Kip insan, hem etik hem epistemolojik hem de ontolojik açıdan derinlikli bir kavram olarak karşımıza çıkar. Bu yazıda, kip insanı bu üç temel felsefi perspektiften ele alarak, insanın varlık, bilgi ve değerlerle olan ilişkisini sorgulayacağız. Etik Perspektifinden Kip İnsan Kip insan, etik açıdan, insanın sorumlulukları, davranışları…
Yorum BırakJimnastik Minderine Ne Denir? Zihnin Dengesini Arayan Bir Psikolojik Yolculuk Bir Psikoloğun Meraklı Girişi: Zihnin Düşüşleri ve Kalkışları Bir insan neden düşmekten korkar? Belki de bu sorunun cevabı, çocukluğumuzda yatar. O ilk jimnastik dersinde, minderin üzerinde dengemizi bulmaya çalışırken yaşadığımız o tedirginlik… İşte orada, beden kadar zihin de sınanır. Jimnastik minderine ne denir? sorusu, yalnızca bir spor ekipmanının adını değil, aynı zamanda insanın içsel dengesini temsil eder. Cevap basit gibi görünür: jimnastik minderine “mat” ya da “jimnastik minderi” denir. Ancak bir psikolog için bu, yalnızca bir kelime değil; güven, denge ve özgüvenin sembolüdür. Çünkü o minder, düşmenin utanç değil, öğrenme…
Yorum Bırak