Jimnastik Minderine Ne Denir? Zihnin Dengesini Arayan Bir Psikolojik Yolculuk Bir Psikoloğun Meraklı Girişi: Zihnin Düşüşleri ve Kalkışları Bir insan neden düşmekten korkar? Belki de bu sorunun cevabı, çocukluğumuzda yatar. O ilk jimnastik dersinde, minderin üzerinde dengemizi bulmaya çalışırken yaşadığımız o tedirginlik… İşte orada, beden kadar zihin de sınanır. Jimnastik minderine ne denir? sorusu, yalnızca bir spor ekipmanının adını değil, aynı zamanda insanın içsel dengesini temsil eder. Cevap basit gibi görünür: jimnastik minderine “mat” ya da “jimnastik minderi” denir. Ancak bir psikolog için bu, yalnızca bir kelime değil; güven, denge ve özgüvenin sembolüdür. Çünkü o minder, düşmenin utanç değil, öğrenme…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hızır Ne Zaman Gelir? Ekonomi Perspektifinden Bir Değerlendirme Kaynakların sınırlılığı ve seçimlerin sonuçları, ekonomi biliminin temel taşlarıdır. Bu ikisi arasındaki dengeyi kurmaya çalışırken, her seçim bir maliyetle gelir. Ekonomistlerin sıklıkla vurguladığı bu temel kavramlar, sadece piyasaların dinamiklerini değil, aynı zamanda toplumların gelecekteki refah seviyelerini de şekillendirir. Ekonomik anlamda, belirsizlikler ve beklenmedik durumlar, insan davranışlarının yönünü etkiler. Bu bağlamda, popüler bir soru olan “Hızır ne zaman gelir?” sorusu, belirsizlik ve umudun ekonomik bir yansıması olarak düşünülebilir. Bu yazıda, Hızır’ın “gelişi”ni piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal refah açısından inceleyeceğiz. Piyasa Dinamikleri ve Beklentiler: Hızır’ın Zamanı ve Ekonomik Döngüler Ekonomi, genellikle bir…
Yorum BırakMerhaba sevgili okur! Bugün, adını duyunca “Bu bir mahalle mi, taş ocağı mı, yoksa midemizin gizli laboratuvarı mı?” diye düşündüren bir konuyu ele alıyoruz: Taşlık. Evet, yanlış duymadınız. Hem biyolojide hem mutfakta hem de “dedemin tavuğunda ne çok taşlık vardı ya” diyenlerin anılarında yer etmiş o gizemli organ! Hazırsan, hem biraz bilgi, hem biraz kahkaha, hem de bolca “ben bunu bilmiyordum ya!” dedirtecek bir yolculuğa çıkıyoruz. — Taşlık Nedir? (Yoksa bir mide kası mı?) Öncelikle açıklığa kavuşturalım: Taşlık, kuşların sindirim sisteminde yer alan, kas yapılı bir organdır. Kuşlar dişsizdir, dolayısıyla yedikleri tahılları ve taneleri çiğneyemezler. İşte burada devreye taşlık girer…
Yorum BırakHacamat Kaç Yaşından Sonra Yapılır? Edebiyatın Dönüştürücü Etkisi Üzerinden Bir İnceleme Kelimeler, insanların ruhuna dokunur; bazen bir cümle, yılların birikmiş ağırlığını hafifletir. Edebiyat, varoluşun karmaşık labirentinde yolumuzu bulmamıza yardımcı olur. Metinler, bizleri hem geçmişin hem de geleceğin derinliklerine taşır, birer zaman yolcusuna dönüştürür. Tıpkı bir hikayenin karakteri gibi, bizler de zamanla şekilleniriz. Edebiyatın gücü, dönüştürücü etkisinde yatar. Her şeyin bir zamanı olduğu gibi, bir şeyin yapılacağı, yaşanacağı, hissedileceği zaman da vardır. Bu yazıda, “hacamat kaç yaşından sonra yapılır?” sorusuna, kelimelerin ve anlatıların içsel gücüyle yaklaşacağız. Çünkü, bu soru, sadece fiziksel bir pratiği değil, aynı zamanda insanın içsel yolculuğunu ve olgunlaşmasını…
Yorum BırakGüve mi Kelebek mi? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Yolculuk Bir Eğitimcinin Samimi Başlangıcı Bir eğitimci olarak sınıfa her girdiğimde aynı soruyu düşünürüm: “Bu çocuklar güve mi, yoksa kelebek mi olacak?” Bu, onların doğasından çok, onlara sunduğumuz öğrenme ortamının niteliğiyle ilgilidir. Çünkü öğrenme, bir tırtılın kelebeğe dönüşmesi kadar mucizevi, ama aynı zamanda bir güvenin karanlıkta kaybolması kadar trajik olabilir. Öğrenme süreci, insanın kendini yeniden tanıdığı, sınırlarını keşfettiği bir yolculuktur. Ancak bu yolculukta rehberlik doğru yapılmazsa, potansiyel ya uçar ya da toza karışır. Öğrenmenin Doğası: Dönüşüm mü, Tekrar mı? Her öğrenci bir potansiyel dönüşüm taşır. Ancak bu dönüşümün gerçekleşip gerçekleşmeyeceği,…
Yorum BırakFOX Ana Haber Hafta İçi Saat Kaçta? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücünü Anlamak Bir eğitimci olarak, her gün sınıflarımda öğrenmenin ve bilgiye erişimin ne denli dönüştürücü bir güç taşıdığını gözlemliyorum. Her öğrencinin, bir bilgiye ulaşırken sergilediği çaba ve bu bilginin yaşamlarına nasıl dokunduğunu görmek, bu sürecin anlamını derinleştiriyor. Öğrenme yalnızca okulda gerçekleşen bir aktivite değil, hayatın her alanında, her anı şekillendiren bir deneyimdir. Bugün ise öğrenmeye dair başka bir perspektiften bahsedeceğiz: Medya ve haber programları. Özellikle, FOX Ana Haber Hafta İçi saat kaçta yayınlanıyor? Bu soruyu sadece bir saat dilimi olarak değil, toplumsal etkileri, bireysel öğrenme süreçlerini ve medya üzerindeki pedagojik etkilerini…
4 YorumKaraca Vantuz Nedir? Küçük Bir Detay, Büyük Rahatlık Şöyle düşünün: Mutfakta küçük bir arıza var, lavabonun suyu ağır ağır çekiyor. Ya da banyoda yeni taktığınız raf, vidalamaya gerek kalmadan yüzeye sağlamca tutunsun istiyorsunuz. İşte tam burada “Karaca vantuz nedir?” sorusu devreye giriyor. Ben bu minik kahramanı, evde pratik çözümleri seven herkesin alet çantasına girmesi gereken bir yardımcı olarak görüyorum. Karaca gibi mutfak ve ev yaşamı markalarında karşımıza çıkan vantuzlar; lavaboyu açmaktan cam yüzeylere raf sabitlemeye, duşta düzen oluşturmaktan geçici askı yaratmaya kadar aklınıza gelmeyecek kadar çok kullanım alanına sahip. Vantuzun Kökeni: Fransızcadan Mutfak Tezgâhımıza “Vantuz” sözcüğü Fransızca ventouse kelimesinden gelir;…
8 YorumBüyük Bozgun Nedir? Öğrenmenin Kriz Anlarında Yeniden Doğmak Bir eğitimci olarak en çok inandığım şey, öğrenmenin yalnızca bilgi edinmek değil, dönüşmektir. Her öğrenme süreci bir sarsıntı, bir içsel devrimdir. Bu bağlamda Büyük Bozgun kavramı, sadece tarihsel bir olayın adı değil; bireyin ve toplumun öğrenme yolculuğunda yaşadığı kırılmaların da sembolüdür. Büyük Bozgun, kaybetmenin, dağılmanın, yeniden yapılanmanın ve öğrenmenin bir aradalığını anlatır. Pedagojik Açıdan Büyük Bozgun: Öğrenmede Kriz ve Fırsat Eğitim biliminde, öğrenmenin yalnızca başarılarla değil, başarısızlıklarla da şekillendiği bilinir. Büyük Bozgun bu anlamda, öğrenme sürecinde yaşanan bilişsel ve duygusal çöküş anlarını temsil eder. Her öğrenci, bir noktada bilgiyle karşılaştığında bir “direnç”…
Yorum BırakBilgisayar İnterneti Nasıl Hızlandırılır? Felsefi Bir Perspektif Felsefe, sadece varlıkla ve düşünceyle ilgili sorular sormakla kalmaz, aynı zamanda günlük yaşamın en sıradan deneyimlerine de derinlemesine bir bakış açısı getirir. İnternetin hızını artırmak gibi görünürde basit bir konu, aslında düşünsel anlamda çok daha karmaşık bir soru işaretini barındırır. İnternetin hızlanması, sadece teknik bir sorundan öte, etik, epistemolojik ve ontolojik bir meseleye dönüşebilir. Bu yazıda, bilgisayar internetinin hızlandırılması sorununu, felsefi bir bakış açısıyla ele alacak ve bu meselenin derinliklerine inmeye çalışacağız. Etik Perspektif: Hızın Adaleti ve Erişim Eşitsizliği İnternet hızının artırılması, ilk bakışta sadece kişisel bir fayda sağlama amacı taşıyor gibi görünse…
Yorum BırakAntalya Gündoğmuş Denize Yakın mı? Tarihin Katmanlarında Bir Yolculuk Bir tarihçi olarak, her coğrafyanın geçmişte bıraktığı izleri bugünün sessiz yollarında aramayı severim. Antalya’nın Gündoğmuş ilçesi de bu arayışın bir durağıdır. Haritada Akdeniz’in maviliğine uzak gibi görünse de, tarihsel süreçleriyle denizle olan bağı düşündüğümüzden çok daha derindir. Bu yazıda, Gündoğmuş’un denize olan mesafesini yalnızca kilometrelerle değil, tarihsel ve toplumsal bağlamlarla da inceleyeceğiz. Tarih Sahnesinde Gündoğmuş’un Konumu Antalya’nın doğusunda, Torosların kucağında yer alan Gündoğmuş, yüzyıllar boyunca denizle kara arasındaki geçiş hattında bulunmuştur. Antik dönemlerde bu bölge Isauria ve Pamphylia uygarlıklarının sınır bölgesiydi. O dönemde denize yakınlık yalnızca coğrafi bir ölçü değil, aynı…
Yorum Bırak